16 Haziran 2010 Çarşamba

her sene aynı..

doğum günüm yaklaşırken içimi o bildik derin sıkıntı ve hüzün basmaya başladı. 2003'teki doğum günümde tek başıma sinemaya gidip donnie darko izleyişim ne güzeldi. insanların yapmacık kutlamalarından uzak. hepsinin zoraki olduğunun farkındayım. bak mesela öz kardeşim bile gelmeyecekmiş tenezzül edip. canı sağ olsun. kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. iş yerinden alakasız insanlar bile daha candan davrandılar. kardeş lafına güvenip otomatikman sevgi görecekmişiz falan sanıyoruz. boş.

manita da yok. gerçi sevgilimiz, kocamız vs olsa bile yalnızız ya. sadece görüntü kurtulmuş oluyor.

bi annem kaldı beni umursayan. yarın o da olmayacak.

yalnız kalmak değil, yalnız olmak istiyorum. insan yalnız olduğunu baştan kabul ederse, beklenti içine girmezse hayal kırıklığı yaşamaz. şu anda benim için en güzel kutlama, kendi hayatım, genel hal ve gidişatım üzerinde düşünürken içmek. tek başıma. fonda sevdiğim müziklerimle...



öf, az önce ofis kutlamasında çekilen birbirinden berbat fotoları fb'ye koydular. bu hayatta fotoğrafı çekilen değil, fotoğraf çeken olmam gerekiyor benim. en azından beni özen göstererek fotoğraflayacak kadar seven birini bulana kadar.. viç iz düşük ihtimal.